NEOLİBERAL KÜRESELLEŞME VE BÜYÜK SIFIRLAMA: YENİ BİR DÜZEN Mİ, YOKSA SİSTEMİN DEVAMI MI?
Yaklaşık son kırk yıldır dünyaya hakim olan neoliberal küreselleşme modeli, ekonomik büyümeyi teşvik ederken beraberinde ciddi sosyal, ekonomik ve çevresel sorunları da getirdi. Gelir adaletsizliğinin artması, çevresel krizlerin derinleşmesi ve finansal sistemin kırılganlığı gibi problemler, mevcut sistemin sürdürülebilirliğini sorgulatmaya başladı. Bu noktada, Dünya Ekonomik Forumu tarafından ortaya atılan Büyük Sıfırlama (The Great Reset) girişimi, neoliberalizmin yarattığı bu tahribatı onarmak için bir çözüm önerisi olarak sunuluyor. Ancak, Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama arasındaki ilişki oldukça karmaşık ve tartışmalıdır. Bu yeni vizyon, gerçekten de daha adil ve sürdürülebilir bir dünya düzeni mi vaat ediyor, yoksa mevcut güç yapılarının kendini yeniden üretme çabası mı? Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama ekseninde yürüyen bu tartışma, geleceğin küresel sistemini şekillendirme potansiyeli taşıyor.
NEOLİBERAL KÜRESELLEŞMENİN TEMEL SORUNLARI
Neoliberalizmin küresel ölçekte yayılması, serbest piyasa, özelleştirme ve deregülasyon gibi politikalarla karakterize edilir. Bu modelin temel sorunlarını anlamak, Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama arasındaki diyalektiği kavramak için kritik bir öneme sahiptir.
GELİR ADALETSİZLİĞİNİN DERİNLEŞMESİ
Neoliberal politikalar, sermayenin serbest dolaşımını teşvik ederek küresel ölçekte zenginliğin belirli ellerde toplanmasına neden oldu. Ulusötesi şirketlerin vergi cennetlerini kullanması ve emeğin pazarlık gücünün zayıflaması, gelir ve servet eşitsizliğini tarihi seviyelere çıkardı. Bu durum, toplumsal kutuplaşmayı ve siyasi istikrarsızlığı tetikledi.
ÇEVRESEL YIKIM VE SÜRDÜRÜLEMEZLİK
Büyüme odaklı neoliberal model, doğal kaynakların aşırı sömürülmesine ve çevre kirliliğine yol açtı. Kar maksimizasyonu hedefi, çevresel maliyetlerin dışsallaştırılmasına neden oldu ve iklim krizi gibi gezegen ölçeğinde tehditler yarattı. Bu yıkım, Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama gündeminin en önemli motivasyonlarından birini oluşturmaktadır.
FİNANSAL İSTİKRARSIZLIK VE KRİZLER
Finansal piyasaların deregülasyonu, spekülatif sermaye hareketlerini artırarak küresel ekonomiyi daha kırılgan hale getirdi. 2008 Küresel Finans Krizi gibi olaylar, sistemin kendi kendini düzenleme yeteneğinin ne kadar zayıf olduğunu ve yarattığı risklerin tüm dünyaya yayılabileceğini gösterdi. Bu krizler, mevcut modele olan güveni sarstı.
BÜYÜK SIFIRLAMA NEDİR VE NE AMAÇLAR?
Dünya Ekonomik Forumu'nun öncülük ettiği Büyük Sıfırlama, COVID-19 pandemisinin yarattığı fırsatı kullanarak küresel ekonomiyi ve toplumu yeniden yapılandırmayı hedefleyen bir girişimdir. Bu girişimin temelinde yatan fikir, Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama arasında bir köprü kurarak eski sistemin hatalarından ders çıkarmaktır.
PAYDAŞ KAPİTALİZMİ VURGUSU
Büyük Sıfırlama, sadece hissedar karını önceleyen model yerine, şirketlerin çalışanlar, müşteriler, tedarikçiler ve toplum gibi tüm paydaşların çıkarlarını gözetmesi gerektiğini savunan paydaş kapitalizmini merkeze alır. Bu yaklaşım, neoliberalizmin yarattığı sosyal adaletsizliğe bir çözüm olarak sunulur.
TEKNOLOJİ VE DÖRDÜNCÜ SANAYİ DEVRİMİ
Girişim, yapay zeka, nesnelerin interneti ve biyoteknoloji gibi Dördüncü Sanayi Devrimi teknolojilerinin, toplumsal sorunların çözümünde aktif olarak kullanılmasını öngörür. Teknolojinin, sağlık, eğitim ve ekonomi alanlarında köklü dönüşümler yaratacağı savunulur. Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama tartışmasında teknoloji, hem bir umut hem de bir endişe kaynağıdır.
YEŞİL EKONOMİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEK
Büyük Sıfırlama'nın en önemli hedeflerinden biri, fosil yakıtlara dayalı ekonomiden yenilenebilir enerjiye dayalı yeşil bir ekonomiye geçiştir. İklim kriziyle mücadele ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etme amacı, bu vizyonun temel taşlarından biridir.
NEOLİBERAL KÜRESELLEŞME VE BÜYÜK SIFIRLAMA ARASINDAKİ BAĞLANTI
Büyük Sıfırlama'nın neoliberalizme bir alternatif mi, yoksa onun güncellenmiş bir versiyonu mu olduğu, en temel tartışma konusudur. Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama arasındaki ilişki, yüzeysel bir bakışla bir kopuş gibi görünse de daha derin bir analiz farklı sonuçlar ortaya koyabilir.
SİSTEMİN ELEŞTİRİSİ Mİ, GÜNCELLENMESİ Mİ?
Büyük Sıfırlama'yı destekleyenler, bunun neoliberalizmin hatalarını düzelten radikal bir değişim olduğunu savunur. Ancak eleştirmenler, bu girişimin temelinde yine piyasa mekanizmalarının ve küresel şirketlerin olduğunu, dolayısıyla sistemin özünü değiştirmek yerine onu mevcut tehditlere karşı daha dayanıklı hale getirmeyi amaçlayan bir "sistem güncellemesi" olduğunu iddia eder. Bu bağlamda Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama arasındaki süreklilik dikkat çekicidir.
KÜRESEL ELİTLERİN ROLÜ VE TEPKİLER
Girişimin Dünya Ekonomik Forumu gibi küresel elitlerin toplandığı bir platformdan çıkması, onun meşruiyetini sorgulatan en önemli faktörlerden biridir. Pek çok kişi, Büyük Sıfırlama'yı, aynı elitlerin neoliberal düzeni kurduğu gibi, şimdi de kendi çıkarlarını koruyacak yeni bir düzeni tepeden inme bir şekilde tasarlama çabası olarak görüyor. Bu durum, Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama karşıtı komplo teorilerini de beslemektedir.
PANDEMİNİN HIZLANDIRICI ETKİSİ
COVID-19 pandemisi, küresel sistemin ne kadar kırılgan olduğunu göstermiş ve köklü değişim taleplerini artırmıştır. Büyük Sıfırlama savunucuları, pandemiyi "eski normale" dönmek yerine "daha iyi bir gelecek inşa etmek" için bir fırsat olarak görmektedir. Pandemi, Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama arasındaki geçişi hızlandıran bir katalizör rolü oynamıştır.
BÜYÜK SIFIRLAMA’NIN POTANSİYEL ÇÖZÜMLERİ
Eleştirilere rağmen Büyük Sıfırlama'nın önerdiği bazı fikirler, neoliberalizmin yarattığı sorunlara potansiyel çözümler sunma kapasitesine sahiptir. Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama arasındaki farkların en belirgin olduğu alan, sunulan bu potansiyel çözümlerdir.
ADALETLİ EKONOMİK MODELLERE GEÇİŞ
Paydaş kapitalizmi ve evrensel temel gelir gibi tartışmalar, gelir adaletsizliğini azaltma potansiyeli taşır. Şirketlerin sosyal ve çevresel sorumluluklarını ön plana çıkaran modeller, ekonomik büyümenin faydalarının daha geniş kitlelere yayılmasını sağlayabilir. Bu, Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama arasındaki en önemli felsefi ayrımlardan biridir.
İKLİM KRİZİNE KARŞI KÜRESEL İŞ BİRLİĞİ
Yeşil ekonomi hedefi, iklim kriziyle mücadelede küresel bir iş birliği zemini oluşturabilir. Paris Anlaşması gibi hedeflere ulaşmak için kamu ve özel sektör arasında koordinasyonu artırma potansiyeli, Büyük Sıfırlama'nın en olumlu yönlerinden biri olarak görülmektedir. Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama arasındaki en net ayrım, çevre konusundaki bu proaktif tutumdur.
TEKNOLOJİNİN İNSAN ODAKLI KULLANIMI
Dördüncü Sanayi Devrimi teknolojilerinin doğru yönlendirilmesi, sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırabilir, eğitimi kişiselleştirebilir ve iş verimliliğini artırabilir. Teknolojinin sadece kar amaçlı değil, insanlığın ortak iyiliği için kullanılması, önemli bir dönüşüm yaratabilir.
BÜYÜK SIFIRLAMA’YA YÖNELİK ELEŞTİRİLER VE RİSKLER
Büyük Sıfırlama vizyonu, ciddi endişeleri ve eleştirileri de beraberinde getirmektedir. Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama tartışması, bu riskler göz ardı edilerek sağlıklı bir şekilde yürütülemez.
MERKEZİ KONTROL VE GÖZETİM TOPLUMU ENDİŞELERİ
Teknolojinin yoğun kullanımı ve dijital kimlik gibi öneriler, bireysel özgürlüklerin kısıtlandığı, devletlerin ve şirketlerin vatandaşları daha yakından izlediği bir gözetim toplumu riskini doğurmaktadır. Bu eleştiri, Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama arasındaki en karanlık senaryolardan birini işaret eder.
DEMOKRATİK SÜREÇLERİN GÖZ ARDI EDİLMESİ
Küresel sorunlara küresel çözümler aranırken, bu çözümlerin demokratik katılım ve ulusal egemenlik ilkeleriyle nasıl bağdaşacağı belirsizdir. Kararların seçilmemiş teknokratlar ve küresel elitler tarafından alınması, demokratik süreçlerin baypas edilmesi anlamına gelebilir.
"YEŞİL BADANA" (GREENWASHING) RİSKİ
Şirketlerin ve hükümetlerin, temel iş modellerini değiştirmeden sadece çevreci bir imaj yaratmak için "yeşil" söylemleri kullanma riski bulunmaktadır. Bu durum, gerçek bir ekolojik dönüşüm yerine, neoliberal sömürünün yeşil bir maske altında devam etmesine yol açabilir. Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama arasındaki bu potansiyel aldatmaca, en büyük risklerden biridir.
GELECEK SENARYOLARI: İKİ YAKLAŞIMIN ÇATIŞMASI
Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama arasındaki mücadele, geleceğin küresel düzenini belirleyecek. Bu süreçte farklı senaryoların ortaya çıkması muhtemeldir.
DAHA ADİL BİR KÜRESELLEŞME MÜMKÜN MÜ?
Eğer Büyük Sıfırlama'nın temelindeki paydaş kapitalizmi ve sürdürülebilirlik ilkeleri samimiyetle uygulanırsa, neoliberalizmin yarattığı hasarı onaran daha adil ve insan odaklı bir küreselleşme modeline geçiş yapılabilir. Bu, Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama tartışmasının en iyimser sonucudur.
ULUS DEVLETLERİN YENİDEN YÜKSELİŞİ
Büyük Sıfırlama'nın tepeden inmeci ve küreselci yapısına karşı, ulus devletlerin kendi egemenliklerini ve çıkarlarını korumak için daha korumacı ve içe dönük politikalar izlemesi de bir olasılıktır. Bu senaryo, küreselleşmenin yavaşlamasına veya parçalanmasına yol açabilir.
VATANDAŞLARIN VE SİVİL TOPLUMUN ROLÜ
Nihai sonuç, sadece elitlerin planlarına bağlı değildir. Sivil toplum kuruluşlarının, aktivistlerin ve sıradan vatandaşların sürece ne kadar dahil olacağı, taleplerini ne kadar güçlü dile getireceği ve demokratik kontrol mekanizmalarını ne kadar işleteceği, Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama arasındaki bu dönüşümün yönünü belirleyecektir.
Sonuç olarak, Büyük Sıfırlama'nın neoliberal küreselleşmenin sorunlarına bir çözüm olup olamayacağı sorusunun net bir cevabı yoktur. Girişim, kağıt üzerinde gelir adaletsizliği ve iklim krizi gibi temel sorunlara yönelik önemli çözümler sunma potansiyeli taşımaktadır. Ancak, bu vizyonun kimler tarafından ve nasıl uygulanacağı, başarısını belirleyecek en kritik faktördür. Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama arasındaki ilişki, bir devrimden çok bir evrim gibi görünmektedir. Eğer bu süreç, demokratik katılım olmadan, şeffaflıktan uzak bir şekilde, aynı küresel elitlerin kontrolünde ilerlerse, neoliberalizmin sadece makyajlanmış ve teknolojiyle güçlendirilmiş bir versiyonu haline gelme riski taşır. Dolayısıyla, Neoliberal Küreselleşme ve Büyük Sıfırlama arasındaki bu tarihi kavşakta, daha adil, sürdürülebilir ve demokratik bir gelecek için eleştirel bir duruş ve aktif bir katılım her zamankinden daha önemlidir.